Kürek Çeken Kadınlar – 3
Kürek sporu çoğunlukla erkek sporu olarak algılanmakta olsa da, aslında kadının yüreği ve dayanıklılığı açısından bakıldığında mental olarak bir kadın sporudur. Kadın kürekçiler serisinde bu ay Gülay Dindoruk ile sohbet ettik. Hem onun kürek sporu ile olan bağlarını, hem de kadın küreğini nasıl geliştiririz sorusu üzerinde düşünüp, hayal kurduk. Gülay Dindoruk halen master sporcu olarak kürek çekmeye kendi gibi eski bir kürekçi olan eşi ile birlikte devam ediyor. Geçen yıl Sapanca’da yapılan Gençler Türkiye Kupasında master 2 çifte miks kategorisinde birlikte birinci oldular.
Gülay Dindoruk Galatasaray lisesinde okul takımında voleybol oynarken, beden eğitimi öğretmeni Cumhur hanım, okulda 20 kadar kadın sporcu seçiyor ve o zaman Galatasaray adasında olan Galatasaray Kürek kulübüne yönlendiriyor. Seçilenler arasında Gülay hanım ve kız kardeşi Şenay Zoray hanım da bulunuyor. Çok yoğun bir okul ve antrenman hayatını, okul-kulüp-ev üçgeninde lojistik olarak şanslı bir konumda olmam sayesinde sürdürebildim diyor. O zaman genç ve kadın takımının başında Barbaros Mumcuoğlu, Yusuf Oktar ve bir kadın antrenör olarak Zeynep Saylam bulunuyor. Bu değerli antrenörlerin yanı sıra yeni gelen gençlerin ilk tanıştığı kişi bu spora ve sporcu yetiştirmeye ömrünü adamış efsanevi Emin Gezgöç amca var.
Bu değerli ekibin emekleri ile o yıl 4 çiftede Gençler Türkiye kupasını alıyorlar. Bu meşakkatli sporu devam ettirebilmemizde bu önemli bir motivasyon olmuştu diyor. O dönemde İnci Selçuk’un takıma katılması da bize çok şey kazandırdı diye anlatıyor. İnci Bulgaristan’da özel seçilmiş ve bu konuda özel kürekçi olarak yetiştirilmiş, üst düzey bir atletti diye anlatıyor ve ondan çok şeyler öğrenmiştim diyor. Milli takıma da beraber gitmişler. Onunla birlikte kürek çekmeye başladıktan ve sonrasındaki 4 sene boyunca çeşitli kategorilerde girdikleri her yarışı kazanıyor, beraber milli takıma seçiliyor , tüm kupa ve şampiyonlukları kulüplerine taşıyorlar.
Büyük takıma geçtikten sonra büyük erkek takım antrenörü Yunus Yılmaz da kendini ispat etmiş bu kadın takımına destek veriyor. O döneme kadar İyi tekne veya iyi kürekleri kullanma, kamplara katılma önceliği için her zaman ayrı bir mücadele vermek zorunda kalıyorlar. Kadın sporcu olarak kabul görebilmek, her zaman erkeklere kıyasla daha fazla efor gerektiriyordu neyse ki bizi destekleyen kadın ve kadınlara değer veren antrenörlerimiz vardı diyor. Gülay bu ağır antrenman temposu sırasında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik mühendisliği bölümünü kazanıyor. Ağır ders temposu, yaklaşan mezuniyet nedeni ile üniversitenin üçüncü yılında profesyonel küreği çok zor bir şekilde istemeyerek bırakması gerekmiş.
Ben de kadın sporcuların özellikle kariyerlerinin başlangıcında kadın antrenörlerle çalışmasının daha başarılı sonuçlar verdiğini bu örnek doğrulamakta diye düşünüyorum.
Konu açılınca kadın sağlığı açısından önemli bir konu olan meme kanseri konusundan kısaca bahsetmeden geçmek istemedim. Bilinen istatistiklere göre Dünya üzerinde her sekiz kadından birinde meme kanseri görülüyor. Bu çok ciddi bir oran. Bu istatistiklere üçüncü Dünya ülkeleri veya kırsal kesimlerin çoğu dahil değil. Diğer deyişle her sekiz tek kadın takımında bir kanserli kadın sporcu beklentisi var. Ve en iyi fizik tedavi önerilerinden birisi de kürek çekmek. Meme kanseri geçirdikten sonra iyileşme sürecinde önerilen spor aktiviteleri arasında kürek sporu da bulunuyor bununla ilgili tıbbi araştırma makalesini yazı ekine ekledim. 2016 yılında Kopenhag’ta yapılan Dünya Masterlar Kürek Yarışlarında böyle bir sekiz tek kadın takımı ile karşılaşmıştım. ‘Pink Ribbon Crew’ Michigan Üniversitesinde meme kanseri mücadelesi vermiş olan üyelerden kurulu bir kürek takımı.
Gülay hanım ile kadın küreğini nasıl geliştirebileceğimiz üzerine düşünüyoruz o da İsviçre’de devam ettiği kulübündeki uygulamadan örnekler veriyor. Herşeyden önce bunu istemek gerekiyor gerisi organizasyon meselesi diye başlıyor. İsviçre’de tüm kürek kulüplerinde Master ve hobi kürekçilerinin sayısı ve katılımının aktif yarış sporcularından çok daha fazla olduğunu gözlemlediklerini vurguluyor. Bu şekilde kulüp hem sportif hem de sosyal olarak etkinliğini ve canlılığı koruyor. Kulüplerde profesyonel çalışan sayısının çok az olup, gönüllülük esasına dayalı kulüp yönetimi ile kulüplerine her anlamda; tekne bakımından, temizliğine, tanıtımına, hobi kürekçi eğitimine varana kadar sahip çıkmalarına hayran kaldığını belirtiyor.
Yerel yönetimlerin desteğini de alan kulüpler sürdürülebilir bir model oluşturmuşlar. Böylelikle gerek ekipman ihtiyaçları, gerekse sporcu sayısı ile ilgili sorun yaşamıyorlar. Yurtdışında kürek sporu el üstünde tutulan bir spor diye ekliyor. Bu sporla uğraşan gençlerin ciddi burs imkanları bulmaları mümkün. Kulüplerdeki sürdürülebilir yönetim anlayışının ve kadın sporcu sayısının artırılmasını istemelerinin çare olacağını düşünüyor. Kadın sporcuların ısrarlı talebi de burada önemli bir faktör olacaktır.
Başlangıçta sekiz tek mix (kadın-erkek karma) takımlarla başlamak bir adım olabilir diye ekliyor. 2016 yılında Türkiye’de oldukları sırada Galatasaray ve Bulgaristan kulübü bir takım ile özel bir dostluk etkinliğinde sekiz tek karma ekipleri ile birlikte 29 Ekim tarihinde kürek çekmişler.
İsviçre’deki kulüpleri de Gülay hanım ve eşi ile ilgili özel bir haber yaparak yayınlamış. Benimle bu özel fotoğrafları paylaştığı için kendisine teşekkür ediyorum. Kulübün sekiz tek master kadın takımının antrenman fotoğraflarını da paylaşmak istedim. Darısı başımıza 🙂
Ülkemizde de hızla yaygınlaşan hobi küreğinin meyvelerini zamanla toplamaya başlayacağımızı umuyorum. Hobi küreğinin sadece rekreasyon sporcularına değil hem gençlere hem de o gençleri yetiştiren ebeveynlere de yaşam farkındalıklarını artırmaları konusunda faydalı olacağına inanıyorum.
Şimdilik sekiz tek kadın takımı kurduğumuzda, Gülay hanım’ın antrenmanlara Türkiye’de katılma imkanı zor gibi görünse de anlıyorum ki, önemli bir destekçimiz var. Yaşamı, kariyeri, ve sporculuğu ile tüm kadınların kendine örnek alabileceği bir kadın sporcu ile görüntülü görüşme ile tanışmaktan çok mutluluk duyup, imrendiğim bir insan Gülay hanım. Dayanıklı kadın kürekçi denildiğinde aklımıza gelecek ilk kadın sporcu Gülay Dindoruk. Hayat rotasında gerçek bir şampiyon.
Araştırma Makalesi linki:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32659900/
Behice Aslıhan Dizdaroğlu tarafından gönderilmiştir. https://hayalrotanizda.blogspot.com/ Yazı:Behice Aslıhan Dizdaroğlu©Copyright
Önceki Yazı
