Sadun Boro’yu Anlamak; Gerçek bir denizci tüm denizcilere saygılı olmalı, onları anarken önceden iyice düşünmeli.
Sadun Boro’yu Anlamak
Geçenlerde bir arkadaşımın sayfasında,denizle ilgili bir sayfada Sadun baba konusu üzerine paylaşılmış bir yoruma rasladım… Aynen şöyle:
” Kemal Baral
Hürriyet gazetesi ve Necati Zincirkıran’ın desteği ile idol yapılmış bir adamdır. Fazla abartılıyor. Ona gelene kadar ne kahramanlar var. Mesela Mustafa İhsan Denizaşan’ı hatırlayan varmı. 1930 larda hiç bir yerden destek almadan 4 metrelik yelkenlisiyle binlerce deniz mili katetmiş bu denizcinin adı Fenerbahçede ki denizciler anıtına bile konulmadı. Son zamanlar da kendi yaptığı teknesiyle dünya seyahatini desteksiz tamamlayan Özkan Gülkaynak’ı ve kendi parasıyla bastırdığı kitabını bileniniz var mı? Sadun Boro zamanının medya desteğiyle şişirilmiş bir balondur. Yüzüne karşı da bunu söylemiştim, susup kalmıştı. Kitaplar iyiki yazıldı ama o tarihlerde gazetenin desteği olmasaydı basılabilirmiydi, dağıtılıbilirmiydi, tanıtılabilirmiydi.? Gerçekler farklı, herkes layık olduğu kadar değer bulmalı.”
Buyrun erenler sofrasına…
Şöyle şu taraftan gelin ayağınız suya çamura batmasın..
İşte ben; böyle çok bilmişler,kopyala yapıştırıcılar,izbarçoyu dahi yapamayan kolpacı yelkenciler ve deniz aleminin ukala klavye kabadayıları yüzünden hiçbir denizle ilgili sayfaları takip etmiyor takılmıyorum…(bir, iki sayfa haricinde)..
Tekneleri ile zevklerini yaşayan,çoluk çocuğu ile seyahatler yapan suya sabuna dokunmayan tekneci yelkenci deniz sevdalılarına saygı duyuyorum, başımın üzerlerinde yerleri var..
Benim derdim insanları yanlış bilgilerle denizden korkutan ürküten çok bilmişlerle…
Sadun babayı anlamak için onunla fotoğraf çektirmek,bir iki kadeh tokuşturmak yetmez, yetmiyor..Tanımak başka anlamak başka…
O’nu anlamak için tamamen manuel, cenovası (ön yelken) bile manuel, hiçbir teknik yardımcı alet olmadan hatta telsiz dahi olmadan 9-10 m. tekne ile Dünya denizlerine açılmanız gerekiyor.. Ben iliklerime kadar Sadun babayı hissetmiş bir insanım, Atlantik’te ve diğer yerlerde bilhassa geceleri hep yanımdaydı, sanki beraber konuşuyorduk …ki onun yardımcısı ve rüzgar dümeni olduğu halde,bende o bile yoktu….
Yukardaki şahıs yorumunda eksik bilgili olduğunun farkında değil..Kadıköy’deki o anıt Dünya denizlerini dolaşanları ölümsüzleştiriyor. Akdeniz’de, Ege’de turlamış olanları değil,önce buna saygılı olmak lazım..
Gerçek bir denizci tüm denizcilere saygılı olmalı,onları anarken önceden iyice düşünmeli..
Sadun Boro öyle veya böyle Türk Denizcilik Tarihinin temel taşlarından biridir. Dünya’yı o zamanın şartlarında eşiyle birlikte dolaşan ilk Türk’tür… Bu bağlamda her platformda Sadun Boro ismini duyunca saygıyla eğilmek gerekiyor.
Öyle “şişirilmiş balon,ona gelene kadar ne kahramanlar var” gibi laflar çok yakışıksız ve deniz alemine saygısızlıktır. “Yüzüne karşı söylemiş ve Sadun baba susmuş”…Kargalar bile güler…
Sadun Boro bu alemin duayenedir,babasıdır… Dünya denizlerine açılan herkes bismillah demeden “Sadun baba” demiştir…O’nun için internet sayfalarında alenen bu şekilde yazılan söylemler saygısızlık ve terbiyesizliktir…Arkadaş ortamlarında kendi aranızda konuşun,ne derseniz deyin ama bu şekilde asla!!!!
Yukardaki yorumun son bölümünde kendi değerini “herkes layık olduğu kadar değer bulmalı.” diye belirlemiş Kemal Baral (kendisini tanımam etmem)…
Bir tane daha var Yaşar Öğünç,saçları arkadan bağcıklı,cerrahmıymış neymiş..16-17 bin mil yapmış Ege’de, Akdeniz’de… o’da klavye efendisi,kışları uykuda yazları denizde sorsan deniz uleması…Bunlar,bu tipler denize işeyip denize ortak olduk diye düşünen tipler…Allah inşallah bu tip denizcilerle karşı karşıya geliriz..
Hülasa ; deniz kendini sevenleri tanır…onlara dostlar verir,ruh verir,romantizmi verir,mücadele gücü verir,verir de verir ve sonunda aşkı öğretir…
Sadun babayı iyice anlamak iyice tanımak istiyorsan denizin üzerinde yürümesini öğreneceksin!!!
Ufkun az ötesinden sevgi ve saygılarımla….