Şampiyon Olmak (Kadın Kürekçiler)
Son yazımda yaşayan en yaşlı kadın kürekçilerimizden efsane olmuş bir isim olan Ayten Berkalp ile görüşmüştüm. Bu hafta ise Fenerbahçe Kürek Takımının Dereağzı Kayıkhanesinde kadın küreği adına önemli üç isimle buluştum. Hem eski kürekçilerimizden olan hem de Kürek Federasyonu disiplin kurulu üyesi Gamze Ersöyler ve 23 yaş altı kategoride iki çiftede ülkemize Dünya şampiyonluğu getiren Elis Özbay, Avrupa ikinciliği getiren Ebru Akinal ile buluşma şansı yakaladım. Bu yazı o nedenle kadın küreğinde geçmişten geleceğe bir bayrak yarışı hakkında oldu.
Gamze Ersöyler ailesinde kürek çeken üçüncü kuşak. Hem dedesi Behçet Ersöyler hem babası Fikri Ersöyler kürek çekmenin yanı sıra kürek şubesinde yönetici olarak da görev yapmışlar. Gamze Han ım benim çocukluğum Dereağzındaki Fenerbahçe Kayıkhanesinde geçti diye anlatıyor. 14 yaşında o da kürek branşında sporcu oluyor. İki çifte kategoride mücadele etmiş.
– Sabah beşte derede su antrenmanı yapıp saat sekizde okula yetişirdim. Okul çıkışı tekrar kayıkhaneye antrenmana gelirdim. Kürek sporu ile uğraşan tüm gençler disiplin, organizasyon becerisi ve yüksek özgüven geliştirir. Çözüm üretme ve el becerileri müthiş gelişir. Kadın ve erkek sporcular birlikte antrenman yaparlar ve sadece teknedeki ekip arkadaşıyla değil, takımdaki tüm erkek ve kadın sporcular bir arada işbirliği yapmayı öğrenirler. Bu onlara yaşam yolunda genç yaşta önemli bir tecrübe kazandırır, spor yapmayan akranlarına göre hayatta önemli bir avantaj sağlarlar, diye anlatıyor.
Gamze hanım, üzerine basarak belirtiyor ama en çok vaz geçmemeyi, gerekirse her seferinde yeniden başlamayı, asla bırakmama azmini geliştirir diye belirtiyor. Kürek sporu Dünyanın en zor sporlarından biri olarak literatürde geçmektedir, ama bunun karşılığında size bıraktığı karakter paha biçilmezdir diyor. 19 yaşındayken çok ciddi bir trafik kazası geçiriyor. Vücudunun neredeyse tüm kasları yırtılıyor ve ayak tarak kemikleri ciddi hasar görüyor. Doktorlar ilk zaman bir daha yürüyemeyebilir diyorlar. Ama hem kürek çektiği için kuvvetli olan beden, hem de kürek çektiği için çok güçlü olarak gelişen zihin ve sağlam karakter ile yeniden ayağa kalkıp yürüyor. Takım arkadaşları kazadan sonraki günlerde evin önüne gelip ona moral vermeye devam etmişler. Zaman zaman halay çekerlerdi diyor. Tekrar normal yürüyebilmesi bir yıllık bir tedavi sürecini gerektirmiş. Ama bir yıl sonra onlarla birlikte halay çektim diye anlatıyor. Kürek dostlukları bambaşkadır. diyor ve devam ediyor.
Gamze Ersöyler |
“Ne kadar dibe düşersem düşeyim, oradan çıkarım.” diye düşünmeyi öğrendim. Kürek çekmenin bana kazandırdığı en önemli bakış açısı asla bırakmamaktır. Kürek çeken insan mücadeleyi asla bırakmaz, her zaman sonuna kadar güçlü kalmasını bilir”
“Kız çocukları eskiden daha naif, ev işlerinde anneye yardımcı ve ileride evlenip anne olmak , yuvayı ayakta tutmak üzere şartlandırılarak büyütülürlerdi. Ama değişen çağımızda kadınlar her yerde erkeklerle aynı platformlarda mücadele etmeye başladılar” diye belirtiyor.
“Dolayısıyla, hayatın her alanında erkeklerle baraber yaşama katılmaktalar. Kürek sporuna kadın sporcu katılımı da bu anlamda artmaya, geçmişe göre daha popüler olmaya ve yaygınlaşmaya başladı. Yakın zamanda bunun da etkilerini hissetmeye başlayacağız” diye ümitlerini dile getiriyor.
“Türk kadının savaşçı bir geni var diye belirtiyor. Çağlar boyu her tür güçlük karşısında ayakta kalmasını bilmiştir bu nedenle kürek sporunda da çok başarılı olacağını biliyorum” diye vurguluyor. “Eskiden olmayan daha iyi ekipman imkanlarına şimdi sahibiz diye belirtiyor. Gerek tekneler ve kürekler olsun, gerek kapalı salon için olan ergometreler ve diğer ekipmanlar olsun eskisine göre son derece modern ve iyi seviyedeler. Geçmişte ayrı bir soyunma odası bile problem iken bugün yeni sporcuların imkanları daha iyi durumda” diye belirtiyor.
“Tüm bunların sonucu, uluslararası başarılarında artmaya başladığını görüyoruz”, diye belirtiyor. “Geçmiş nesillerin başlattığı gelişmeyi yeni nesil gençler daha yukarı taşıyarak bayrağı taşıyorlar”, diye belirtiyor. Gamze Hanım, ” bayrak yarışı nesiller arası yapılır, bu nedenle teknelerimize eski kürekçilerin isimlerini vermeyi severiz. O eski kürekçinin gücü bizimle beraber teknededir”, diyor.
Gamze Hanım ile görüşürken anlıyorumki, gerçek ve sürdürülebilir şampiyonlukların gelebilmesi için sadece sporcu sayısını artırmak yeterli değil bu geçmişten geleceğe uzanan bir yolculuk. Bu yıl, 2021 yılı gerçekten de kürek tarihimizde en çok uluslararası başarının geldiği yıl oldu. Dünya Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası ve Balkan şampiyonalarında Gençler, Ümitler ve Yıldızlar kategorilerinde hem erkek hem kadın sporcular madalyalarla döndüler. Büyükler kategorisinde de DÜnyanın sayılı atletleri arasına girmeyi başaran sporcularımız oldu. Gençlerimiz yaptıkları derecelerle Dünya Kürek Federasyonunun yayınlarında yükselen ve parlayan sporcular arasında gösterildiler.
Bu başarılı kürekçilerin ikisi ile birden birlikteyiz. Gamze hanıma bana onları tanıma fırsatı yarattığı için burada tekrar teşekkür etmek istiyorum. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında A finalde önemli dereceler ve madalyalar getiren Elis Özbay ve Ebru Akinal. Genç yaşta ülkemizde daha önce görülmemiş başarılara imza atan, inanılmaz mütevazi, pırıl pırıl iki genç insan.
Mervenur Uslu – Elis Özbay |
Ebru Akinal – Nigar Hatun Demiroğlu |
Elis Özbay iki çifte 23 yaş altı branşta ekip arkadaşı Mervenur Uslu ile ülkemize kadınlarda ilk defa Dünya Şampiyonasında altın madalya getirdiler. Elis, “inanmak çok önemli…” diye belirtiyor. Yarışmadan önce hep zihnimde yapabileceğimi canlandırdım. Rakipleri nasıl geçtiğimi hayal ettim, diyor. Tabii öncesinde müthiş disiplinli bir çalışma var. Ama daha önce yapılmamış olması, veya rakip ülkelerin müthiş başarılı geçmişleri ve bize göre daha iri olan fizikleri veya fazla olan imkanları onların gözünü hiç korkutmamış. Elis Özbay sadece başarılı bir sporcu değil aynı zamanda başarılı bir üniversite öğrencisi. Yeditepe Üniversitesi Lojistik bölümünde okuyor. Dünya Şampiyonu olmak ve kürek branşında Türk kadın sporcunun da varlığını göstermek önemliydi ama şimdi bu başarıyı sürdürmek çok çalışmaya devam etmeyi gerektirdiği gibi başka sorumluluklarıda getirdi diye belirtiyor. Daha çok kadın sporcunun katılımını ve kürek sporunun yaygınlaşmasını sağlamak. Önce kendi okulunda bir kürek takımı kurmak. Liseleri dolaşarak hem bu sporu tanıtmak hem de genç sporcu katılımını artırmak. Olimpiyatlardan sonraki en büyük ve kapsamlı spor organizasyonu olan Üniversite oyunlarında da ülkemizi temsil etmek istediğini belirtiyor.
Elis Özbay |
Elis önce voleybol ile spor hayatına başlamış. Kürekle tanışıp performans sporuna geçtikten sonra, gerçekten bambaşka bir alana geçmiş olduğunu fark etmiş. ” Gerçekten spor yaptığımı hissettim. Günbegün artan gücü, performansı ve beraberinde gelen başarıyı, alınterinin kıymetini, nasır tutan veya yara olan ellerle gurur duymayı öğrendim. Voleybolda kadın sporcu sayısı çok fazla ve sivrilmek çok daha zor. Kürek ise performans sporları arasında en zor branş olmasına rağmen kendini göstermek ve farklılıklarını ortaya koymak için çok daha fazla fırsat var diyor. Kendim olarak olduğum gibi tam olduğumu hissediyorum. Yaşıtlarımın aksine makyaj yapmadan da kendimi olduğum gibi sevip sayabiliyorum, diyor. Alın teri dökerek elde edilen başarının getirdiği özgüven ile Elis Özbay genç kızları kürek çekmeye davet ediyor.
Farklı, güçlü, özgüvenli ve özel kadınlar olma fırsatını kaçırmayın…
Dünya Şampiyonu olduktan sonra bu ünvanı devam ettirebilmek aynı başarıyı tekrar elde edebilme beklentisi ek bir stres veya kaygı bozukluğu yaratmıyor mu diye merak edip soruyorum. Elis Özbay:
– Başardım, yine başarırım , diye yanıtlıyor.
Başarının geleceğine yürekten inanıyorum ben de. Çünkü başarı için yola çıkma kararlılığı ve yola devam etme azmi gerekir. Elis Özbay, gencecik bir kadın atlet olarak büyük bir yükü taşıma gücünün olduğunu ve bu mücadele için hazır olduğunu gösteriyor. Aslında bayrağı devraldığını ve daha ileri taşımak için mücadele ettiğini fark ediyorum.
Bu kez sözü Ebru Akinal alıyor. O da ekibi Nigar Hatun Demiroğlu ile Avrupa Gençler Şampiyonasında 23 yaş altı ümit kadınlarda iki tek kategorisinde ikinci olarak gümüş madalya getirdiler ülkemize. Ebru da başarılı bir sporcu olduğu gibi başarılı da bir öğrenci, Çukurova Üniversitesinde Psikoloji bölümünde okuyor. Küreğe başladıktan sonra hayatımda dengeleri kurmayı öğrendim, diyor. İş, okul, kürek ve sosyal hayatın her alanına vakit ayırabiliyorum. Okuldaki diğer sınıf arkadaşlarım bunu nasıl başardığıma şaşırıyorlar. Ama hayatımı ve zaman yönetimini nasıl yapacağımı öğrendim. Okula, işe ve küreğe vakit ayırabildiğim gibi eğlenmeye dinlenmeye de vakit ayırabiliyorum. Kürek sporu size hayatı öğretir diyor. Stresi yönetmeyi, krizleri yönetmeyi öğrendim. Bir başkası için bir şeyler yapmayı öğrendim. Bırakmamayı öğrendim. Emeğe, doğaya, insana saygının anlamını kavradım. Ne kadar kendim gibiysem, o kadar sahici ve o kadar rafine olduğumu fark ettim. Özgüvenle girişimci bir insan olarak diğer sınıf arkadaşlarımdan farklılaştığımı görüyorum. Kürek sporu ile sabır etmeyi ve sabırla azmetmenin sonucu hayallerime ulaşabileceğimi deneyimledim, diyor.
Kürek çekerken yaşadığımı hissediyorum. diyor Ebru.
Bu tarifi imkansız bir tutku. Ben de geç tanıştığım bu sporda aynı duyguyu hissediyorum. Her sabah hava durumuna sabırsızlıkla bakıp, antrenmana koşuyorum ve teknem ile suda bir sonsuz hayalin peşinde özgürleşme duygusu yaşadığım bu sporun başkalarında da benzer duyguları uyandırdığını görmek beni gerçekten çok mutlu ediyor. Farklı teknelerde, farklı nehirlerde de olsak, tüm kürekçiler olarak aynı his denizinde beraber kürek çekiyoruz.
Ebru Akinal |
Ebru da Elis gibi kürek sporunun yaygınlaşması ve gelişmesi için bayrak devralmış. Çukurova Üniversitesinin kapanan kürek takımının açılması için çalışmalar yürütüyor. O da rol model olarak aldığı sorumluluğun bilincinde. Bu spordaki başarının daha ileri taşınması ve yaygınlaşması için projeleri ve hayalleri var.
Ve ben böyle üst düzey bir sorumluluk duygusu geliştirmiş, kendi ile genç yaşta karşılaşmış gençlerle tanıştığım için onlardan daha çok heyecanlıyım galiba. 23 yaş altı genç sporculara neden ümitler dendiğini anlıyorum şimdi. Onlar yaşamın her alanının iyileşmesi adına ümitlerimizi ve taşıyorlar. Bunun nasıl bir sorumluluk olduğunun da farkındalar.
Kürekte başarılı olmak için teknik bir beceri üstünlüğü ve ekip uyumu göstermenin yanı sıra tüm yıl tonlarca ağırlık kaldırırsınız. Hayatınızın her alanını disiplin altında tutmanızı ve beraberinde kontrollü bir yaşamı gerektirir. Kürek sporu bunu size öğretir. Bu disipline kavuşmanın getirilerini ömür boyu yaşarsınız. Hayatın sürprizleri ne getirirse getirsin, bunlara karşı dayanıklı insanlar olursunuz. Kendinizi, kendiniz gibi olmayı, insanı ve yaşamayı öğrenirsiniz. Hayal edeceğiniz gerçekçi bir rüya peşinde sabretmeyi öğrenirsiniz. Kürekçi olmak ayrıcalıklı bir insan olmayı beraberinde getirir. Kürek sporu emek verdikçe, bunun getirisini her antrenmanda size gösterir. Kürek çekmek kolay değildir ama her antrenmanda sizi pozitif yönde motive eder. Bu inanılmaz deneyim için muhakkak denenmesi gerekir.
Ümit genç millilerimiz bu yıl ülkemize getirdikleri başarılarla ve hayal rotalarıyla gelecek için ümidimiz oldular. Gençleri bu sporu denemek için çağırıyorlar.
Hayata hazır olmak ve ayrıcalıklı olmak için kürek çekmeye davetlisiniz.
Anlıyorum ki, tüm aşılması zor maddi manevi zorluklara rağmen iyi şeyler olmaya devam edecek. Sekiz tek kadın takımlarının yarışlarını seyretmek hayal olmaktan çıkacak. Çünkü bayrak sağlam ellerde.
Mervenur ve Elis’in Şampiyonluk Sevinci |
Behice Aslıhan Dizdaroğlu tarafından gönderilmiştir. https://hayalrotanizda.blogspot.com/ Yazı:Behice Aslıhan Dizdaroğlu© Copyright