Antibiyotik Çağı’nın Sonu: Şimdi Ne Olacak?
Dünya Sağlık Örgütü’nün birkaç ay önce yaptığı duyuruya göre “Antibiyotik Çağı Sonlandı”. 1929 yılında, İskoç bilim insanı Alexander Fleming tarafından penicillium küfünün etrafında bulunan bakterileri öldürdüğü keşfi antibiyotiklerin ortaya çıkmasını sağlayarak, modern tıpta çığır açmıştır. Geçtiğimiz 50-60 yıl boyunca antibiyotikler birçok hastalığın tedavisinde mucizevî sonuçlar yaratmış, özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminde çok sayıda insanın hayatını kurtarmıştır. Ancak son 20 yılda antibiyotiklerin hatalı kullanılmasından dolayı, antibiyotikler yavaş yavaş güçlerini yitirmiş ve bakterilerin neden olduğu birçok hastalıkta işe yaramaz duruma gelmişlerdir. Antibiyotik direnci olarak adlandırılan bu duruma, geçmişte birçok ölüme neden olmuş ama antibiyotikler sayesinde uzun yıllardır öldürme tehlikesi düşük hastalıklardan sayılan bel soğukluğu örnek verilebilir. Bugün antibiyotik direnci nedeniyle bel soğukluğu hastalığına neden olan bakterilerin, ABD’de ¼’ünden fazlası ve Güneydoğu Asya’dakilerin ise neredeyse tamamı artık antibiyotik direncine sahiptir. Bu hastalık, örneklerden sadece biridir ve artık bunun gibi pek çok hastalığa neden olan bakterileri yok etmek için antibiyotikler neredeyse işe yaramaz hale gelmiştir. Bu durum ise günümüzde “Antibiyotik Çağı Sona Erdi” şeklinde yorumlanmaktadır. Şimdi geriye herkesin aklına takılan bir tek soru kalıyor: Antibiyotikler tamamen devre dışı kaldığında ve ilaçlar işe yaramadığında ne olacak?
Antibiyotiklerden Sonra: İlaçlar İşe yaramadığında Ne Olacak?
Antibiyotiklerin olmadığı bir tıp biliminde, ilaçların da işe yaramaması ciddi sonuçlar doğuracaktır. Bu sonuçlarda bazıları ise aşağıdaki gibidir.
- Organ Nakli Ameliyatı İmkânsız Hale Gelebilir: Organ alıcıları, kalp ya da böbrek gibi ameliyatlardan sonra yeni organın vücut tarafından reddini önlemek için bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçlar almak zorundadırlar. Ancak antibiyotikler olmadan enfeksiyon tehdidine karşı vücut direnemeyecektir.
- Ameliyatlardan Sonra Tekrar Tehlikeli Bir Durum Oluşabilir: Ameliyatlardan sonra yaraların iltihaplanmaması için hastalara düzenli olarak antibiyotik verilir. Hastaların antibiyotik almamaları durumunda, eğer bakteriler kan dolaşımına karışırlarsa, kan zehirlenmesi hastanın yaşamını tehdit edebilir.
- Zatürree Yaşlıları Öldürebilir: Özellikle Kanserli hastaların, yaşlıların ve bağışıklığı zayıf olan kişilerin hastalandıklarında antibiyotik alamamaları durumunda kitlesel ölümler meydana gelebilir.
- Bel Soğukluğu Hastalığı Tedavisi Zor Bir Hal Alabilir: Bel soğukluğunun yanı sıra, seksüel yolla bulaşan hastalıklar, pelvik inflamatuvar hastalıklar, kısırlık ve dış gebelik gibi hastalıklar da tedavisiz kalırlar.
- Tüberküloz Tedavi Edilemeyen bir Hastalık Olabilir: Tüberküloz çok uzun süre (6 ay veya daha fazla) antibiyotik kullanımı gerektirebilen bir hastalıktır. Ancak hastalığa sahip çok sayıda insan ilaçları bırakma ya da kullanmayı unutma eğilimindedir ki bu da ilaca direncin yayılmasına kaktı sağlar ve en sonunda bugün olduğu gibi şiddetli ilaç direnci oluşur. Bu da tüberküloz gibi hastalıkların tedavisi imkânsız kılar.
Antibiyotik Çağı’nın sonunu yaşadığımız günümüzde, yukarıda saydığımız tüm bu etkileri yok edemesek bile, var olan antibiyotikleri doğru kullanarak en azından ilaca direncin artış hızının yavaşlamasına katkıda bulunabiliriz.
Okuyucularımızdan gelenler
Önceki Haber