Hanoi ve Ho Chi Minh Gezisi
Yeşil, onurlu ve çalışkan insanların ülkesi.. Yazıma başlarken ilk aklıma gelenler bunlar.
Vietnam, Kuzeyden güneye bir “S” şeklinde halinde uzanan ilginç bir coğrafyaya sahip. Doğusu Çin Denizi’ne bakan 3 bin kilometrelik kıyı şeridine sahipken, batıda Kamboçya ve Laos’a komşu. Güneyinde Tayland Körfezi, kuzeyinde ise Çin yer almaktadır..
THY ile Hanoi ve HoChi Minh(Saigon) ‘e direkt uçuşla ulaşmak mümkün. Uçuş yaklaşık 10 saat civarında sürüyor.
Ülke genel olarak yağmurlu, sıcak-ılıman tropik bir iklime sahip. Ülkenin büyük bölümü yemyeşil. Dağlık bölgeler oldukça fazla, özellikle Kuzey Vietnam’da. Başta Mekong Nehri olmak üzere ülkeyi sarmalayan büyük nehirler, Vietnam topraklarını dünyanın en zengin ve verimli coğrafyalarından biri olmasını sağlamış. Bu verimlilik yüksek miktarda hasat veren tarım ürünleri ve zengin bir biyoçeşitliliğe sebep olmuştur.
Vietnam tarihini savaş ve işgaller oluşturmuştur. Dört defa Çin tarafından işgal edilmiştir.
Fransa’nın sömürgesi olmuş ve ikinci dünya savaşı sırasında Japonya tarafından işgal edilmiştir. Daha sonra ülke; Sovyetler birliği ve Çin’in desteklediği Kuzey ve ABD’nin desteklediği güney olarak ikiye bölünmüştür. Bu bölünme Vietnam tarihinde, en acı verici olayların yaşandığı zaman olarak tarih sayfalarında yerini almıştır. 1976 yılında Kuzey ve güney birleşerek sosyalist Vietnam Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Halen bu yönetim şekliyle yönetilmektedir. Son senelerde ülke yabancı yatırımcılara açılmış ve yatırım teşvikleri verilmeye başlamış. Yurtdışında Pazar arayanlara, özellikle müteahhitlerimize duyurulur.
Vietnam umuma mahsus pasaport sahiplerinden vize istemektedir.Vize almak vakit alıcı (15 gün sürdü), pahalı ve genelde seyahat süresince, tek girişli vizenin alınabildiği bir süreçtir. Bu durumda, benim gitmeme ne gerek var diye düşünebilirsiniz. Ama gezi sonunda iyi ki gelmişim, değmiş diyeceksiniz.
Biz THY’nin direkt uçuşu ile Hanoi’ye vardık .Hanoi, Vietnam‘ın başkenti. Merkezinde 2 milyon kişi, tüm şehirde ise yaklaşık 8 milyon kişi yaşıyor. Şehirde ilk dikkatimizi çeken, motosiklet sayısının fazlalığı oldu. Karşıdan karşıya geçmek bir mesele. Kaldırımda bile, bir motosikletliyle karşılaşabilirsiniz. Her tarafta yiyecek satıcıları ve kaldırımlara atılmış taburelerin üzerinde yemek yiyen insanlar. Bize farklı gelen alışkanlıklarından bahsetmek istiyorum. Birisine bir şey uzatırken mutlaka iki ellerini kullanıyorlar.
Dükkanda alışveriş için girdiklerinde, kapı önünde ayakkabılarını çıkarıyorlar. Dükkanlarında siftah olsun bereketleri, artsın diye kapı önünde sahte paraları yakıyorlar.
Hoan Kiem Gölü ve çevresi şehrin en canlı bölgesi. Gölün çevresinde yürüyüş yapmak, Hanoililerin en popular aktivitesi.
Hanoi’de gezilecekyerler;
Old Quarter, Haon Kiem Lake ve İçerideki Tapınak, Puppet Show (Kuklatiyatrosu), Hoa La Prison, Hanoi Street Train, Temple of Literature, İmperial Citadel, Ho Chi Minh Mozalesi, Don Xuan Pazarı, Hanoi Gece Pazarı Old Quarter, Vietnam Güzel Sanatlar Müzesi, Vietnam Devrim Müzesi, Vietnam Askeri Tarih Müzesi, Vietnam Tarihi Ulusal Müzesi ve bB52 Zafer Müzesi.
Biz hop-on hop off otobüs turu aldık. Bu turla görülmesi gereken her yeri görebilirsiniz.
Biz zamanımız kısıtlı olduğu için ; Old Quarter, Temple of LiteratureHaon Kiem Lake, içindeki tapınak ve çevresini gezebildik.
Fransız koloni dönemi zamanına inşa edilmiş 2 katlı batı tipi binalar ve da rsokaklardan oluşan Old Quarter bölgesinde birçok restoran ve barlar bulunuyor. Göl çevresindeki sokaklarda da alışveriş yaparken kolayca kaybolabilirsiniz.
Temple of Literature, Hanoi’deki, belki de Vietnam’daki n önemli tapınaklardan birisi. Burası 1000 yıldan daha eski bir tapınak. Vietnam’ın ilk üniversitesi olarak kabul ediliyor. En önemli yöneticiler ve devlet adamları burada eğitim görmüş. Gerçekten etkileyici.
Vietnam, yeme içme konusunda çok ama çok zengin bir ülke. Yemek konusunda hiçbir sorun yaşamadık. Her bütçeye ve lezzete göre karnınızı doyurmanız mümkün. Pirinç hamurundan yapılan dürümler ve pho çorbası denenmesi gereken lezzetler. Deniz ürünü sevenler için bir cennet.
Dünyanın ikinci büyük kahve üreticisi olan Vietnam’da, leziz kahvelerini deneyebileceğiniz bir sürü dükkan nerdeyse her köşe başında mevcut. Günün yorgunluğunu buralarda giderebilirsiniz. Hanoi de La Selva isimli otelde kaldık. Yeri ve fiyatı uygun bir oteldi. Lüks aramayanlara tavsiye ederiz.
Hanoi’de iki gecelik konaklamadan sonar Halong Bay’e hareket ettik.Yol yaklaşık, yeni yolla bir saat kırk beş dakika sürüyor. Burada günü birlik Hanoi‘den gelerek tekne turları alıp körfezi gezmekte mümkün. Biz iki gün teknede kalmalı tur almayı tercih ettik. Aslında bir gece kalmalı yeterliymiş. Burası Unesco’nun dünya mirası listesinde. Etrafında sudan yükselen binlerce kalkermonoliti, doğal sarkıt mağaraları ve keşfedilecek balıkçı köylerini barındırmaktadır. Bölgede muazzam turizm yatırımları başlamış. Umarım bizim Ege ve Akdeniz kıyıları gibi beton yığınına dömezler. Burda tekneyi seçerken dikkatli olmak lazım.. O kadar çok tekne varki, bir noktada nasılsa hepsi birbirine benziyor diye düşünüp karar verilebilir. Mutlaka yorumlara bakıp karar vermek lazım.
İnternetteki resimlere bakıp ne güzel denize girebileceğim diye pek düşünmeyin. Bizim denizlerimizin güzelliğini buralarda bulmak zor. Lüks bir teknede seyahat, güneşin doğuşu ve batışını teknede karşılamak insana huzur vermekte.
Güzel resimlerimizi çekip, gezimizin üçüncü ve son durağı olan Ho Chi Minh (Saigon) şehrine gitmek için havalimanına hareket ettk. Vietnam’da şehirlerarası uçak yolculuğu çok yaygın. Yarım saatte bir uçak olduğunu ögrenince çok şaşırdık. Ve uçakların tamamı doluydu. Biletiniz önceden almak faydalı. İki saat süren rahat bir yolculuktan sonra Ho Chi Minh’e ulaştık.
Vietnam’ın en kalabalık ve canlı şehri olan Ho Chi Minh, aynı zamanda ekonomik ve politik merkezi. Dünya çapında bir turizm şehri olmasının yanında sömürge döneminin izleriyle geleneksel Vietnam kültürünün harmanlandığı bir atmosphere sahip.
Şehirde görülmesi gereken önemli yerler ; Eski Başkanlık Sarayı, Savaş Müzesi, Yanan bir rahibin anısına dikilenTich Quand Duc Anıtı, 10 Bin Buddha Tapınağı, Thien Hau Tapınağı ve gözalıcı Notre Dame Katedrali bu yapılar arasında. Gustave Eiffel’in imzasını taşıyan eski Postane Binası, Çin Mahallesi (Cholon) ve Dong Ru Caddesi de gezilecek yerler listesinde olmalı.
Şehir merkezinde bulunan District 1, popular barlar, kafeler, muhteşem restoranlar, alışveriş merkezleri ve tarihi mekanlarla dolu. Gece geç saatlere kadar açık BinhTayPazarı ise her türlü ürünü çok ucuza bulabileceğiniz alışveriş noktası. Gece pazarı olarakta ismi geçen BinhTayda ,devletin ürettiği ürünlerin satıldığı tezgahlarla , halkın satış yaptığı yerler mevcut. Devlet’in ürettiği ürünlerde fiyatlar sabit. Ama diğer tezgahlarda pazarlık serbest.
Şehir den Mekong deltası ve Cu Chi Tünelleri ne tur alabilirsiniz. Genelde her birineayrıgünlük tur düzenliyorlar. Fakat bizim günümüz kısıtlı olduğu için ikisini de içeren bir tur aldık. Sabah saat 8.00’de sizi otelinizden alıyorlar, akşam 18.00 civarı otelinize bırakıyorlar.
Cu Chi tünelleri ; Viet Kong savaşçıları tarafından yapılan bu tüneller, yer altına kurulan düzenle Amerikalılara karşı gerilla mücadelesinin sembolüne dönüşmüş. Tünellerin bazılarına sağlığınız ve fiziğiniz elverirse girebiliyorsunuz. Bu daracık tüneller de insanların yaşama şartlarını görünce, savaşın acımasız yüzünü bir kere daha hissediyorsunuz.
Öğle yemeğimizi yerel lezzetlerin sunulduğu bir yerde yedikten sonar aracımızla , Mekong Nehri’nde, gezimizi gerçekleştireceğimiz teknemize bineceğimiz yere ulaşmak üzere hareket ediyoruz.
Vietnamlılar Mekong nehrine 9 Başlı Ejder Nehri ismini vermişler. Üzerinde yüzlerce minik adacık bulunmakta. Ayrıca nehirde ciddi bir tekne trafiği mevcut. Teknemizle deltanın kollarından birinde bulunan bir köye uğradık. Burada yerlilerin piriçten ve hindistan cevizinden yaptıkları ürünlerin yapılışını izledik. Deltadaki yaşamla ilgili bilgilendirildik. Daha sonra yerel müzikler eşliğinde kahve molası verdik. Bu moladan sonra deltanın daha ince kollarını görmek üzere teknemiz bizi, dört’er kişilik kayıklara bineceğimiz yere götürdü. Yaklaşık 15 dakika boyunca yoğun bir tekne trafiğinde seyahatimizi gerçekleştirdik.
Dönüşümüz saat 19.00 gibi oldu.
Ertesi gün gezimizi noktalayarak, THY nin direct uçuşuyla Istanbul’a dönüş yolculuğumuza başlamak üzere havalimanına ulaştık.
Geçmişte yaşanan tüm acılara rağmen, güleryüzlü, girişken, ve gelecekten umutlu insanların ülkesine ziyaretimizden çok mutlu bir şekilde ayrıldık.
Yeni gezilerde görüşmek üzere
Fotoğraflar: Ömer BUMEDİAN © Copyright
Önceki Yazı