Hafta sonu Rotası Gökçeada
Türkiyenin En Batı Noktası…. Eski Adı İmroz.
İstanbul’dan 320 kilometrelik bir yolculuk la Gökçeada feribotlarının kalktığı Kabatepeye ulaşıyorsunuz.
Deniz yolculuğu da yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Yazın yoğun zamanlarda feribot’un yoğun olduğunu, uzun bekleme süreleri olduğunu söylüyorlar. Biz eylül ayının son haftasını tercih ettiğimiz için hiç sıra beklemeden feribotumuza bindik. Gestaş sayfasından feribot saatlerine bakarak yolculuğunuzu planlayabilirsiniz. Adanın içinde, belediye otobüsleriyle ulaşım sağlanmasına rağmen ulaşım rahatlığı sebebiyle arabanızla gitmenizi tavsiye ederim. Genelde mesafeler yarım saat civarı.
Biz adanın daha hareketli konumunda olduğunu düşündüğümüz kaleköy’de kalmayı tercih ettik.
Adada Lüks konaklama beklemeyin. bir çok butik otel ve pansiyon tarzı konaklama imkanları mevcut. Tepeköy,zeytinli köy ve bademli de kalmak için düşünülebilir. Bu köyler eski rum köyleri. Parke taşlı daracık yollar, köy meydanı ve kilisler ortak noktaları. Günümüzde azda olsa yaşan rumlar var. Geneli kışları Yunanistan’a gidip yazları evlerini açıyorlar. Etrafta rumca konuşan ve yunan plakalı araçlar görebilirsiniz.
Sörf ve kiteboard dan hoşlanıyorsanız Aydıncık plajına yakın yerlerdede konaklayabilirsiniz. Aydıncık plajının diğer adı Kefaloz plajı. Altın rengi özel bir kumsala sahip. Alaçatının son dönemdeki yapılaşmasından sonra, sörfçülerin yeni uğrak yeri olmuş. Hatta ünü Bulgaristana kadar yayılmış. Biz giderken feribotta Bulgar plakalı bir çok araç vardı.
Kefalos plajına giderseniz, tuz gölünede uğramayı unutmayın.
Adanı bir çok yerinde denize girilebilir. Ama plajlar tesis yönünden zayıf. Belkide bu yüzden doğa ve deniz harikaydı. Adada plaj seçerken, rüzgarın yönüne göre plaj seçmeye dikkat edin. Bizim hoşumuza giden plajlar ;Kefaloz plajı, Yıldız koyu ve Laz koyu. Bunların haricinde Gizli limanda tavsiyeler arasındaydı. Kaldığımız iki gün boyunca biz Laz koyunu tercih ettik. Plajda ;şemsiye ve şezlong kiralayabiliyorsunuz. Plajın arkasındada ufak bir lokanta var. Bir şeyler yemek ve içmek mümkün.
Ada gastronomi yönünden bayağı zengin. Deniz ürünleri her zaman mevcut ve taze. Yol kenarları ve evlerin aralarında keçi ve koyun çıkması çok olağan. Oğlak zamanı adaya özel gastromi gezileri oluyormuş.
Biz ilk akşam otelimize yakın olduğu için Kaleköy Elenide yedik.
Daha sonraki günlerde yine kale köyde bulunan İmroz Poseidon, Zeytinli köydeki Son Vapur ve bir öğlen de zeytinliköy girişinde keçide yemek yedik.
Seyahatinize başlamadan rezervasyonlarınızı yaptırmayı sakın unutmayın. Yer bulmanız gerçekten çok zor. İmroz Poseidon dan, Sema Direk adası manzaralı güneşi batırmadan da dönmeyin.
İstanbul’a uzak gibi gözüken ama yeni yapılan yollar sayesinde, artık yakın olan bu adaya bir hafta sonu kaçamağı yapmayı unutmayın.
Yeni Gezi yazılarında görüşmek üzere…
Ömer BUMEDİAN
Fotoğraflar: Ömer BUMEDİAN © Copyright
Önceki Yazı