Yelkenli Tekne Sahiplerine Faydalı Öneriler (1)
Bu yazıda verilen bilgilerden, denizciliğe meraklı, tekne sahibi arkadaşı olan, yelkenli teknelere, yatlara ilgi duyan kişiler de faydalanabilecektir.
Denizcilik bir kültürdür, yılların tecrübelerinin birikimi ile oluşmuş bilgi birikimidir, düzendir, mücadeledir, sabırdır, doğaya saygıdır, başkalarına saygıdır, nezakettir, hoşgörüdür, yardım severliktir. İyi bir denizci olmak istiyorsanız, güzellikleri ve zorluklarıyla beraber denizi sevmelisiniz, zorluklarla mücadele ederek, tecrübe kazanmalısınız. Edinilmiş tecrübelerini paylaşanlardan, eğitmenlerden, denizciliğin inceliklerini, yazılı veya yazılı olmayan kurallarını öğrenmeli, uygulamalı, mümkün olduğunca kuralların dışına çıkmamalısınız. Kurallar daima, denizcilerin en huzurlu şekilde, kaza yapmadan, kimseye zarar vermeden, kimsenin hayatını riske atmadan seyirlerini yapması içindir. Amatör denizciler olarak, yelkenli tekne kullanma işini, her zaman zevk aldığınız bir hobi olarak yapmalısınız. Bu hobinizi yaparken, çevreye duyarlı, başkalarına zarar vermeyecek, başkalarının kalbini kırmayacak şekilde hareket etmelisiniz. Denizin her anından zevk almayı bilmelisiniz. Sert havalardan ayrı zevk almalısınız, yumuşak havalardan ayrı zevk almalısınız, başkalarıyla yarışmaktan ayrı zevk almalısınız. Güzelliklerin, masmavi denizin, sizinle yarışan, teknenizle beraber yüzen yunusların, peşinizden gelen martıların, deniz kokusunun, bulutların, cennet koyların, yeşilliklerin, güzelim doğanın farkında olmalı, bir takım yelken ayarlarıyla, dümenle, halatlarla uğraşırken, teknenizin süzülüşünden, teknenizin çıkarttığı su sesinden, kısacası yelkencilikten, denizcilikten zevk almalısınız. Bu güzellikleri başkaları ile de paylaşarak, ailenizi, akrabalarınız, komşularınızı, dostlarınızı çoluk çocuk teknenize davet edip, onlara da keyifli anlar yaşatmalısınız. İnanın birilerinin mutluluğuna az da olsa katkıda bulunmanız, sizi de mutlu edecektir.
Her şeyi usulüne uygun olarak yapmak istiyorsanız, Türkiye Yelken Federasyonu’nun onayladığı, TUYEP organizasyonu kapsamında yetki verdiği eğitim kurumları aracılığı ile zaman zaman açılan, uluslararası geçerliliği olan, yurt dışında yelkenli tekne kiralamak istediğinizde sizden istenen, World Sailing onaylı sertifika alabileceğiniz, gezi teknesi yelkenciliği eğitimine katılmanızı, bir yelkenli gezi teknesi kullanımı ile ilgili ihtiyacınız olan gerekli teorik ve uygulamalı olarak hemen her şeyi öğrenmenizi öneriyorum. Bu eğitim sonrasında yelkenli gezi teknesi kullanmayı çok daha iyi öğrenmiş olacaksınız. Türkiye Yelken Federasyonu sitesinden, bu eğitimi veren kurumların irtibat numaralarını bulabilirsiniz. Eğer bu eğitimin verildiği şehire (Genellikle kurslar Muğla-Fethiye veya Mersin’de açılıyor) gitme imkanınız yoksa, bu uygulamalı yelkenli gezi teknesi kullanma eğitiminin benzerini, kendi bulunduğunuz şehirde almanızı öneriyorum. Hayatınızı, sevdiklerinizin hayatını ve teknenizi riske atmak istemiyorsanız, mutlaka yelkenli tekne kullanımı konusunda yeterli uygulamalı eğitimi almalısınız. Aslında en güzeli, henüz tekne sahibi olmadan bu eğitimi almanızdır.
TEKNENİZİN KONTROLÜ, REVİZYONU
Yelkenli bir tekne satın aldığınızda, teknenizin bir kullanım kitapçığı, bakım kılavuzu varsa, okuyun ve hemen her şeyini detaylı olarak inceleyip, öğrenmeye çalışın. Teknenizde bulunan otopilotun, direğin ve yelkenin teknik özelliklerinin verildiği teknenizin teknik kullanım kılavuzlarından, servis firmalarından, teknenizi hangi rüzgar hızlarına kadar ve en fazla ne kadar süreyle sorunsuz olarak kullanabileceğinizi öğrenmenizi tavsiye ediyorum. Elektro mekanik sistemlerin, depoların, nerelere yerleştirilmiş olduğunu, öğrenmiş olmalısınız. Elektrik kumanda panonuzdaki sigortaların nasıl değiştirileceğini, düğmelerin ne işe yaradıklarını öğrenmelisiniz. Bazı cihazlarda cam sigortalar kullanılmaktadır. Cam sigortaların yerlerini öğrenip, yedeklerini teknenizde bulundurmalısınız. Yelken seyri sırasında motor pervanelerinin nasıl kapanacağını öğrenmelisiniz. Bazı teknelerde motor durdurulduktan sonra geri vitese takıp, pervaneyi kapattıktan sonra motorunuzu boşa almanız gerekebilir. Otopilotun hidrolik yağının nereden kontrol edileceğini ve seviyesinin ne kadar olması gerektiğini bilmelisiniz. Motorunuza kaç numara yağ koymanız gerektiğini ve ne zaman motor yağını ve yağ filtresini değiştirmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Dizel motorunuzun, chartplotterınızın(seyir bilgisayarı), telsizinizin, radarınızın, sonarınızın nasıl daha verimli kullanılacağını öğrenmelisiniz. Bulabilirseniz manyetik alan ölçer ile elektrik sistemleri çalışıyorken, teknenizdeki zararlı olabilecek bölgeleri, yerleri belirleyip, alüminyum folyo veya plakalarla önlem almalısınız. Radar alçak bir yere konulmuşsa, ana direğe, mümkün olan en üst bölüme monte etmenizi öneririm. yıldırımdan korunma sisteminin ve topraklamanın nasıl yapıldığını öğrenmenizi öneriyorum.
Gerekirse, uzmanlardan yardım alarak, eksik veya sizin için uygun olmayan kısımlar için iyileştirmeler yapın veya uzmanlardan teknenizin sağlıklı çalışabilmesi için yapılması gereken rutin seyir öncesi, aylık, senelik bakımların, kontrollerin neler olduğunu, nelerin nasıl yapılması gerektiğini öğrenin. Örneğin bir çok sorun, henüz başlamadan, rutin kontrol sırasında farkedilerek, engellenebilir.
Teknenizin orijinalliğini bozacak, üretici firma tarafından verilen garantinizi bozacak, ileride teknenize zarar verebilecek büyük revizyonlar yapmamaya çalışın. Mümkün olduğunca, teknenizin su alan kısımlarını delmeden revizyon yapmaya çalışın. Teknenin yapımı sırasında air condition ve tatlı su yapma cihazı imalatçı tarafından size opsiyon olarak sunulmuyorsa, bu revizyonu daha sonra yaptırırıken, montajı yapacak servis personelinden de öneri alarak, teknenin mevcut tuzlu su giriş ve çıkış borularına ilave T borular çekvalfler ve küresel vanalarla saplama yaparak, yeni sistemlerin su giriş ve çıkış problemlerini çözün. Örneğin WC tuzlu su giriş borusunu tatlı su yapma arıtma cihazı ve A/C tuzlu su girişi için kullanabilirsiniz. Bu cihazların su çıkışı için de, pis su tankının çıkış ağzı kullanılabilir. Koylarda veya marinada su şırıltı sesi duymamak için, motorun su tahliye borusuna bağlantı yapmanızı önermiyorum.
Bugün yelkenli gezi tekne üreticilerinin büyük çoğunluğu, derinlik ölçme sonarını(forward scanner) daha üretim aşamasında teknelere monte etmektedir. Ancak, düşük bir ihtimal olsa da eğer böyle bir sistem teknenizde yoksa, karaya oturmamak için, mutlaka taktırmanızı öneriyorum. Bu deniz dibi tarayıcı sistemi, teknenin altına konulacak bir sonar ve chartplotter aracılığı ile çalışmaktadır. Derinlik ölçme sensörü montajı için, mutlaka teknenin altını deldirmek zorunda kalacaksınız. Eğer üretici firma, teknenin üretimi sırasında bu işlemi yapmadıysa, hem chartplotter yetkilileri, hem teknenin üreticileri ile görüşerek, en uygun yeri belirleyip, teknenizin altını(karina) delmek zorunda kalacaksınız. Söz konusu işlem aslında tekne onarım işine girdiği için, sensör kovanı yerleştirme ve sensör kablosu çekim işini iki ayrı ustaya yaptırabilirsiniz. Malzeme kalitesini garanti edebilmek için, ustayla görüşüp, yapıştırma malzemesi ve epoksiyi sizin almanızı öneririm. Örneğin, açmayı düşündüğünüz deliğin tekne içindeki yerinin kontrolü yapılarak, sensörü teknenin omugasına, pruvadan 1-1,5 metre içeriye monte edebilirsiniz. Açacağınız deliğin tekne içinde de uygun bir yere geldiğinden emin olduktan sonra, önce kılavuz delik açarak delik yerini içeriden kontrol etmelisiniz. Daha sonra, cihaz sensör montaj kovanına uygun bir punch ile teknenin omurgasında delik açmalı ve sensör kovanını deliğe soktuğunuzda su sızdırmayacak ve prüz olmayacak şekilde şekilde epoksi ve özel yapıştırıcı(Sikaflex, vb.) ile gerekli yapıştırma ve dolgu ve boya işlemini yaptırmalısınız. Bu işlemleri yapan ustanın tecrübeli ve iyi usta olması ve uygun malzeme kullanılması çok önemlidir. Yanlış yapılan bir uygulama nedeniyle tekneniz su alabilir. Epoksi ve yapıştırıcının 1 gün beklemesini ve sonra sensörü monte etmenizi ve kablolamayı yapmanızı öneririm.
Teknenizin elektrik kabloları, aküleri, varsa invertörü, kablo ve sigortaları, belli bir enerji tüketim kabulü için tasarlanmıştır. Siz sistemlerin kaldıramayacağı şekilde ilave buzdolabı, su ısıtıcısı, klima, elektrikli radyatör vs. monte ederseniz, sistemler arızalanacak veya yangına neden olabilecektir. Jeneratör, invertör, güneş paneli alımı öncesinde mevcut durum ve ihtiyaç dikkate alınarak, en uygun kapasite belirlenmeli ve buna göre sistemler tesis edilmelidir. Kurulacak sistemler yüksek verimli, dayanıklı, yedekli ve marine şartlarına dayanabilecek şekilde, üstün kaliteli olmalıdır.
İlkbahar ve sonbarda, hatta kışın da teknenizi kullanmak istiyorsanız, dizel yakıtla çalışan ısıtma sistemi kurmanızı öneririm. Kokpitin bulunduğu havuzluğun kabine bakan duvarına, ve teknenin kıç kısmına, dümencinin oturduğu yerin alt kısmına, oturanların bacaklarını ısıtacak şekilde, dört adet menfez koymanızı öneriyorum. Ortam kapatılmadığı sürece pek işe yaramasa da, ısıtma sisteminin dışarıya da kurulması, menfezlerin yakınındakilere kısmi ısınma sağlayacaktır. Gerektiğinde bu menfezler devredeyken, kabin içi ısıtması veya kabin içi ısıtması yapılırken, kabin dışı havuzluk ısıtması, klape ile kısmi olarak veya tamamen kapatılabilmelidir.
Yeterli bütçeniz varsa, ve aldığınızda teknenizde bulunmuyorsa, teknenizi sıcak yaz günlerinde güneyde kullanmayı düşünüyorsanız, A/C(Hava soğutma, iklimlendirme) sistemi kurdurmanızı öneriyorum. A/C sistemi kullanmak için teknenizin büyüklüğüne ve kuracağınız sistemin büyüklüğüne göre ya A/C sisteminizi, motor, jeneratör veya sadece akü ile besleyebilirsiniz. Gece motor veya jeneratör sesi duymak istemiyorum diyorsanız, kapasitenizi ve tüketiminizi hesaplayıp, buna göre akü sistemi kurmanız gerekecektir. Akülerinizi denizin ortasında güneş panelleri ve rüzgar türbini ile şarj edebilirsiniz. Aküler yeterince şarj olmadığında, gerekirse, aküleri şarj etmek için gündüz motor da çalıştırabilirsiniz. Önerim, mümkün olduğu kadar küçük kapasiteli 24 V gerilimle çalışan, A/C sistemi kurup, akülerin şarjı için güneş panelleri ve rüzgar türbini kurmanızdır.
Tüm marin tipi A/C sistemleri, deniz suyunu kullanmaktadır. A/C sistemleri arasında inceleme yapmanızı ve en sessizini seçmenizi öneriyorum. Tekne air condition fanları bazen sesli çalışabilmektedir. Bazı klimalar fan devir sayısını düşürebilmektedir. Böyle bir cihaza karar vermeden önce, size teklif veren firmaların daha önce yapmış olduğu kurulu bir sistemi bir başkasının teknesinde veya fuarda çalışırken incelemenizi, cihazların konulacağı yerin, sesin, sizi rahatsız edip etmeyeceğini görmenizi, ona göre karar vermenizi öneririm.
Isıtma ve soğutma sistemlerinin hava kanallarının, yangına dayanıklı taş yünü izolasyonlu esnek kanallar olmasını öneriyorum. Bu sayede, ısı kaybını önlemiş olursunuz. Menfez ve kanal yerleri için tekne üreticisinden ve montaj ekibinden öneri alabilirsiniz. Menfezlerin yönü ayarlanabilir olup, gerektiğinde kapatılabilir olması, gerekmeyen kabinlerin menfezleri kapatılarak, ekonomi sağlanmasına faydası olacaktır. Soğuk hava aşağıya indiği için genellikle menfezler yukarıya, sıcak hava yukarıya çıktığı için genellikle menfezler aşağıya monte edilir. Menfezlerin yatak başına gelmeyecek bir yere konması önerilir. 2 adet oda termostadı kullanarak, sizin kalacağınız ana kabine ve salona koymanızı öneriyorum. Eğer sadece sizin odanız/salonunuz soğutulacak veya ısıtılacaksa, diğer oda/salondaki termostad devre dışı bırakılacak şekilde montaj yapabilirsiniz. Webasto’nun sitesinde, tekne boyuna ve kabin hacimlerine göre klimalarını ve dizel yakıtla çalışan ısıtıcıların kapasitelerinin hesaplandığı bölümleri incelemenizi öneririm. Elektrik sarfiyatının min. düzeyde tutulması için, mümkün olan en düşük kapasiteli klima sistemini kurdurmanızı öneririm.
Bildiğiniz gibi, teknelerde kullanılan dizel motorların alternatörleri 24 V DC gerilimde elektrik üretirler. Teknedeki 12 V’luk aküler 2’şerli gruplar halinde bağlanarak, 24 V DC gerilimdeki elektrik ile şarj olurlar. Bu yüzden genellikle teknelerde 24 V DC gerilimi olan elektrik kullanılır. Tekneler için üretilmiş çoğu cihaz 24 V DC gerilim ile çalışır. Bazı teknelerde, inverter adı verilen, 12 V veya 24 V DC gerilimi olan elektriği, 220V’a dönüştüren cihaz da bulunmaktadır. Bu tür teknelerde, 220 V gerilim de olur. Bazı teknelerdeki elektrik ihtiyacı sadece motorun çalışması ile karşılanamadığı durumlarda, ilave dizel jeneratör konularak, ihtiyaç olan elektrik enerjisi bu jeneratör vasıtasıyla sağlanır. Tekne orijinal donanımı ile kalacaksa, kurulmuş sisteme dokunmanıza gerek yoktur. Ancak, akülerin şarj olması için sürekli motorun çalışması, aküleri şarj edilmesi gerekir. Sürekli çalışan motor, hem arıza olasılığını arttırır, hem gürültü yaparak, yolcuları ve çevreyi rahatsız eder, hem de yakıt sarfiyatına neden olur. Bunun için mevcut akülerin şarjının güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbinleri ile sağlanmasını öneriyorum. Özellikle uzun yelken seyirlerinde buzdolabı ve yoğun otopilot kullanımı nedeniyle aküleriniz boşalabileceği için, akülerinizin bu şekilde şarj olması, size çok büyük kolaylık sağlayacaktır. Kullanma sürenize göre, gerekirse akülerin sayısının arttırılması gerekecektir. Akü alırken orijinal donanımı ile gelen aküler ile aynı teknik özellikte akü almanızı, mümkünse aynı marka ve model akü almanızı öneririm. Akü kapasitesi, tüketim miktarınızla ilgilidir. Örneğin tüm sistemlerinizin çektiği akımı ölçtüğünüzde bulduğunuz akım değerini 24 V ile çarparak bulacağınız güç, sizin anlık gücünüz olacaktır. Örneğin 24 V, 16 A ölçtüyseniz, 2 adet 12 V 80 Ah aküyü seri bağlamanız halinde, 24 V 80 Ah’lik bir akü grubu elde edeceksiniz demektir. Bu akü grubu ile 5 saat süre ile 16 A akım çekebilecek şekilde 384 W’lık cihazlarınızı besleyebilirsiniz. Eğer akü grubunuzu 4 adet 12 V 80 Ah’e çıkartırsanız, aynı yükü 10 saat süre ile besleyebilirsiniz demektir. Genellikle büyük yelkenli tekneler, 4×80 Ah veya 2×160 A aküleri ile standart donanım olarak gelmektedir. İlave akü alırken akünün en verimli kullanımı için gereken deşarj oranına göre kapasiteyi belirleyebilirsiniz. Bazı jel aküler genellikle daha uzun ömürlü olmaları için %50 şarj-deşarj ile kullanıldığı için, hesaplanan kapasitenin 2 katı kapasitede akü alınması gerekebilir. Teknenizde yeterli alan olması ve elektrik kullanım süresini arttırmak istemeniz halinde, bu aküleri 2’şerli gruplar halinde ilave edebilirsiniz. 2’şerli akü gruplarını akü kutuplarının (+ve -) uçlarına dikkat ederek, paralel bağlamanız gerekmektedir. Jel aküler şarj edilirken akımın akü kapasitesinin %10’u kadar olması gerekir. Örneğin 80 Ah kapasiteli bir akünün 14,2-14,4 V gerilim ve 8 amperlik bir akım sağlayan harici şarj aletiyle doldurulması gerekir. Akü şarj aletlerinin kendinden kapanan tipte olması ve aküler tam şarj olduğunda, şarj işleminin otomatik olarak kapanması sağlanacak şekilde sistem kurulmuş olmalıdır. Akülerin fazla ısınıp ısınmadığı, kutup başlarının oksitlenmediği, kablo bağlantılarının cızırtı veya ark yapmadığı akünün şarj olurkenki kutup başları arasındaki gerilim ile akü şarj aleti uçlarındaki gerilimin 14.2-14.4 Volt aralığında ve aynı olduğu görülmelidir. Akülerin bulunduğu yere yakın yatak veya oturma grubu olmamalı, manyetik alan ölçümü yapılmalı, gerekirse alüminyum plaka veya alüminyum folyo ile veya gümüş iplikli manyetik alan perdesi ile akünün bulunduğu yerin tavanına izolasyon yapılmalıdır. Aküler tekneye simetrik olarak dağıtılmalıdır.
Teknenin baş kısmına mümkün olduğunca ağır malzemeler/cihazlar konulmamalıdır.
Akü grubunuz yeterli ise veya ilave akü takviyesi sonrasında yeterli hale getirdikten sonra, motorla akülerinizi şarj etmekle beraber, güneşin müsait olduğu zamanlarda, akülerinizi güneş enerjisi ile rüzgarın müsait olduğu zamanlarda da rüzgar enerjisi ile şarj etmenizi ve motor çalıştırmadan, sessizce elektrik kullanmanın zevkine varmanızı öneriyorum. Bence yelkenli teknenize 220 V dönüşümü için inverter cihazı almanıza gerek olmayacaktır. Teknede ıslak ortamda elektrik çarpma riski olabilir. 12V veya 24 V elektriğin çarpması, 220 V gerilime göre çok daha zararsızdır. Yine de akülerin vücudunuz üzerinden kısa devre olması, vücudunuz ıslaksa canınızı acıtabilir, hatta kalbinizin durmasına neden olabilir.
Teknenize koyacağınız güneş panellerinin, 22kg olan cam paneller yerine, 2,5 kg civarındaki esnek güneş panellerinden olmasını öneriyorum. Tekneniz uygunsa, bimini adı verilen branda tenteniz varsa, havuzluk üstündeki branda kumaş kaplı biminiye uygun metal delikler dikilerek, güneş panellerinin kenarlarındaki delikler ile bu delikler arasına plastik veya metal somun/civata tarzı bağlantı aparatları yapılarak, hatta ilave güvenlik sağlamak için, rüzgar tarafına şerit branda dikilerek veya mika şerit çubuk bağlanarak, kolay ve güvenli montaj yapılabilir. Bazı tekne sahipleri güneş panellerini slikon ile güverteye yapıştırsalar da, hasar görme riski nedeniyle böyle bir montajı önermiyorum. Rüzgar türbinini de, kıç omuzluğa koyacağınız boruya monte edebilirsiniz. İsterseniz 2 adet rüzgar türbini de koyabilirsiniz. Yarış zamanlarında kolayca sökülebilecek şekilde montaj yapmanızı öneriyorum.
Teknedeki her sigortanın, şalterin, butonun, vites kolunun, gaz kolunun, yönlerinin, nereye hizmet verdiğinin kolayca anlaşılabilmesi için, farklı renklerde, estetik olarak uygun etiketler hazırlanarak, ilgili yerlere yapıştırılmalıdır. Piyano takımı adı verilen kıstırmaçların üzerine, halatların görev yerlerini suya dayanıklı olacak ve rahatça okunacak şekilde farklı renklerde etiketler koymanızı öneririm.
Teknenizdeki yangın çıkması muhtemel yerlere, eşik sıcaklığa eriştiğinde, içindeki gazı veya kuru kimyevi tozu boşaltarak, yangını kendiliğinden söndüren, basit yangın söndürme sistemi kurmanızı öneririm. Pilli, iyonize olmayan duman dedektörleri teknenin farklı yerlerine konulmalıdır. Bakımsız teknelerdeki motor altında biriken yağlar ve aşırı ısınan aküler, belli bir süre sonra yangına neden olabilir. Bu yüzden, denize çıkmadan önce, mutlaka gerekli kontroller yapılmalıdır. Teknenin muhtelif yerlerine özellikle mutfak mahaline ve güverteye konulan yangın tüpleri küçük ve kolay taşınabilir olmalıdır. Teknenin yan yatması sırasında içerideki yolculara zarar vermeyecek ve kolay erişilebilecek yerlere konulmalıdır. Tüp basınçları her sefer öncesinde kontrol edilmeli, bakım zamanları tüplerin içerikleri yenilenmelidir.
Belki hiç kullanmayacağınız, ancak kullanma ihtiyacı oluştuğunda çok işinize yarayacak yedek bir yekeli dümen palası yaptırmanızı öneriyorum. Bu yedek dümeni, teknenizin altındaki, zor ulaşılabilecek, sizi seyir sırasında engellemeyecek bir yere koyabilirsiniz. Teknenizin kıç kısmına, çaparize neden olmayacak şekilde, teknenizin yapısına göre en uygun yere dümeninizi monte edebilecek montaj aparatı da hazırlatmış olmanızı ve portatif dümenin işe yarayıp yaramadığını test etmenizi öneriyorum. Koylardan birine teknenizi kıçtan kara bağladığınızda, çapanın taraması nedeniyle tekneniz kaza ile karaya oturup dümeninizin palası kırıldığında veya herhangi bir nedenle dümeninizin palası denize düştüğünde, veya denizin ortasında dümeniniz kitlendiğinde, bu yedek dümeni, en yakın marinaya teknenizi götürmek için kullanabilirsiniz. Denizin ortasında fırtınaya yakalanıp, dümen palası düşen veya dümeni arızalanan bir çok tekne sahibi vardır. Özellikle açık denizde dümen palası düşmesi, büyük sorun çıkartır. Can yeleğinizdeki AIS MOB cihazı veya telsizle yardım çağırmanız sorunu çözüp, ölümcül sorun yaşamanızı engelleyecektir, ancak sizi en yakın marinaya kadar çekecek bir tekne bulmak zorunda kalacaksınız. Belki de size yardıma gelen büyük bir gemi, size yeterince yardımcı olamayacak, sizi ancak uğrayacağı ilk limana kadar yedeğinde belki de sizden ücret isteyerek çekecektir. Belki de istemeden, yeterli paranız olmadan, bir şilep arkasında Yunanistan’a gitmek zorunda kalacaksınız. Dümen dolabının arızalanması sonucunda portatif bir yeke hazır bulundurularak, dümen palası geçici olarak yeke ile de kumanda edilebilir. Böyle bir kaza başımıza gelmez dedikten sonra dümen palanızı kaybederseniz, balon gönderi ve faş tahtasından veya kamara kapısından dümen yapabilirsiniz. Dümen sisteminin pala düşmeden arızalanması durumunda dümeni manuel olarak kullanmanızı sağlayacak yeke(dümen kolu) da bulundurmanızı öneririm.
Teknenizin çalınmaması için motorun elektrik sistemini keserek, motorun çalışmasını engelleyen, gizli bir yere saklanmış, anahtarlı devre kesici sistem kurmanızı öneririm. Söz konusu anahtarın bir yedeği yanınızda ev anahtarı ile birlikte olsun, diğer yedeği otomobilinizde olsun. İlave olarak, tekneniz yeni ve büyükçe ise, teknenize uzaktan internet aracılığı ile izleme yapacağınız, kamera ve hareket sensörleri de koymalısınız. Dingy bot, motoru, televizyon, telsiz, müzik seti, chartplotter, güneş paneli, rüzgar jeneratörü gibi, çalınma ihtimali olan değerli malzeme ve cihazlarınızı, elektronik mağazalarında teşhir ürünlerini bağlamak için kullanılan şifreli çelik tel kilitler ile uygun yerlere bağlamanızı öneriyorum. Teknenizi marinaya park etmeniz halinde teknenize hırsız girmesi ihtimali çok düşüktür. Yine de bazen, teknenizi tehlikeli balıkçı barınaklarına da bağlayıp, lokantaya, alışverişe gittiğinizde, aklınız teknenizde kalmaz. Ayrıca bu tel bağlantılar, teknenizin dalgalı havalarda sarsılması sırasında, cihazlarınızın zemine veya denize düşmesini de engelleyecektir.
Marinalarda verilen şebeke elektriğinde bazen yüksek voltajlar, çevreye düşen yıldırımdan etkilenmeler, düzensizlikler olabiliyor. Şebeke elektriğindeki düzensizliklere karşı teknenizin elektrik panosu girişine, aşırı yüksek ve düşük gerilime karşı sistemleri koruyan cihaz koymanızı ve marinada olmadığınız zamanlarda kamera ve güvenlik sistemi haricindeki tüm elektrik sisteminizi kapatmanızı öneririm.
Yelkenli teknelerin koylarda çok işlerine yarayan servis botlarını(dingi) arkalarından halat ile çekmeleri, yelken seyri sırasında teknenin hızını kesecektir. Çoğu yelkenli tekne sahibi dingisini güverteye bağlayıp, üzerine örtü örterek sorunu çözmüştür. Ancak bu durumda güvertedeki alanı kaybetmiş olacaksınız. Bu nedenle, servis botunuzu teknenizin kıç bölümünde bir aparatla, örneğin Dinghy Rings marka, İsveç yapımı, 50 kg, 280cm’e kadar servis botu taşıma aparatı veya benzer bir aparat ile taşımanızı öneririm. Bu aparatı takmak için teknenizin orijinalliğini bozmaya gerek olmayacaktır. Yelken seyri sırasında botunuzu denize değmeyecek kadar aşağı konuma getirerek, rüzgar sürtünmesini azaltabilecek, iskeleye yanaşırken kolayca yukarı kaldırıp, iskeleye yanaşabileceksiniz.
Fotoğraflar kaynak: https://www.dinghyrings.se/webshop
Teknenizde bir revizyon yapacaksanız, garantisini bozmayacak revizyonlar yapmalı, satıcı firma ile mutabık kalınarak revizyon yapılmalıdır. Örneğin havuzluk üstüne bimini(tente) koymak için güverteyi delmeyin, tenteyi vardavela ayaklarına monte edin. Eğer yelken seyri sırasında bimini kapatılmayacaksa, ya çok sağlam yapılmalı, ya da kuşaklarla varadavela ayaklarına bağlanmalıdır. Tekneniz bir performans teknesiyse ve bumbası alçaktaysa, koylara demirlediğinizde kullanmak üzere, bumbayı yukarı kaldırıp, tam ortasındaki bumba kalacak şekilde ortası boş bırakılmış ince halatlarla gerilmiş, çadır benzeri tente koyabilirsiniz veya dümenin üstüne koyacağınız biminiye bumba arada kalacak şekilde 2 stor perde koyabilirsiniz. Stor perdeleri gergin tutup, iki perdeyi birleştirecek bir çubuk aracılığı ile bumbaya veya direğe bağlayabilirsiniz. Teknenizin durumuna göre yapacağınız güneşlik değişecektir. Ancak seyir sırasında bu bimininin tamamen kapanması veya sökülüp, bir yere konulması ve koyacağınız malzeme için teknede bir yer bulmanız gerekecektir.
Teknenizin yıldırımdan korunma ve topraklama sisteminin yeterli olup olmadığını bir uzmana inceletip, gerekirse revizyon yapmanızı öneriyorum. Teknenizdeki elektronik cihazlar, teknenize yıldırım düşmese bile 2 km mesafeye düşen çevredeki yıldırımlardan etkilenebilir. Bu nedenle, ana elektrik sisteminize, chartplotter, motor kumandası, inverter, alarm ve kamera sistemi ve telsiz gibi önemli elektronik cihazlarınızın önüne surge arrester/parafudr cihazı koymanızı öneriyorum. Topraklaması, paratoner sistemi uygun olmayan teknelere yıldırım düştüğünde, elektrikle çalışan tüm sistemler arızalanacağı gibi, teknede delik de açılabilir, hasar nedeniyle tekne batabilir. Teknenizde yıldırımdan korunma sistemi yoksa, yıldırım düşme riski varsa, çapanızı denize bir miktar indirmeniz ve çapa zincirinizi baş istralye teline dolamanız, teknenin arkasından kalınca bir boruyu veya yaklaşık 35 mm2 kalınlığındaki bir kabloyu denize sarkıtıp, kıç ıstralye teline bağlamanız teknenize faraday kafesi kurulmuş gibi fayda sağlayacaktır.
Yıldırımdan korunma için önerim, evodismarine.com sitesinden de detaylı bilgi alacağınız, EvoDis yıldırımı uzaklaştırma sistemi teknenize kurmanızdır. Direğin üzerine koyacağınız bir cihaz ile teknenize yıldırım düşmesi engellenmiş olacaktır.
TEKNEYİ DENİZE ÇIKMAYA HAZIRLAMA VE RIHTIMA YANAŞMA-AYRILMA SIRASINDA YAPILACAKLAR
Denize çıkacağınızı ve ne zaman dönmeyi planladığınızı, ailenizden veya arkadaşlarınızdan en az bir kişiye önceden söylemelisiniz.
Önceden hava tahminlerini birden fazla kaynaktan inceleyerek, yağmur ve çok şiddetli rüzgar beklenmediğine emin olmalısınız. Yağmurlu havalarda yıldırım riski olacağı için, yağmurlu havalarda denize çıkmanızı önermiyorum. Özellikle yazın zaman zaman karşılaşabileceğiniz yağmurlu havalar, sıcak ve soğuk cephelerin karşılaşmaları nedeniyle, yıldırım riskini de beraberinde getirmektedir.
Kısa bir yolculuk yapacaksanız bile, acil durumlara karşı, kişi sayısı kadar kumanya ve içeceği yanınıza almalısınız. Örneğin denize çıkmadan önce yanınıza, yolcu sayısına göre yeterli miktarda, kraker, bisküvi, ekmek, ton balığı konserveleri, peynir, meyve suyu, şişe suyu alabilirsiniz.
Marinanın teknelere hizmet olarak verdiği pedestalden(marinalarda teknelerin elektrik ve su almak için bağlandığı konsol) elektrik kablo bağlantılarını önce pedestalden, sonra tekneden çıkartmalısınız.Tekrar kabloyu takarken de, önce kablonuzu tekneye takıp, sonra pedestale fişi takmalısınız.
Varsa alarmınızı kapatmalısınız.
Genellikle martılar tekneleri pisletebiliyorlar. Eğer tekneniz ve yelken kılıfınızın üstü pislenmişse, güverteyi ve yelkenleri, deterjan kullanmadan, tatlı su ile hortum ve fırça yardımı ile yıkamalısınız. Kuşların pislettiği ahşap bölümlere sıcak su döktüğünüzde kirli bölümler çözülecektir. Havuzluktaki oturma grupları kirli değilse, doğrudan minder konularak oturulabilir. Eğer hava güneşli değilse ve tekne kirli değilse, temizlik işini dönüşe erteleyebilirsiniz. Hortumunuzun bir başkası tarafından alınmaması için, tambura sararak pedestal yanındaki bir halkaya şifreli kilit ve çelik tel ile bağlamanızı veya tekneye almanızı öneririm.
Varsa, motorun çalışmasını engelleyen anahtarlı gizli kesiciyi devre dışı bırakmalısınız. Seyir sırasında kullanacağınız elektrik sistemlerini açmalısınız. Akü doluluk miktarını kontrol etmelisiniz.
GoPro seyir kameralarını monte etmeli ve çalıştırmalısınız. Denize her çıktığınızda, ilk andan itibaren yolculuğunuzu GoPro ile kaydetmenizi öneriyorum. Bir çatışma veya kaza anında delil olarak kullanabileceğiniz şekilde, mümkünse 2 kamera yerleştirmenizi öneriyorum. Özellikle kazaların büyük çoğunluğu, marina giriş çıkışlarında meydana gelmektedir. Çekilen görüntüler ileride anı olarak da saklanabilir. Tekne terkedilirken kameralar sökülecek şekilde montaj yapılmalıdır.
Her seyir öncesinde motor kapağını açarak, motor altında yağ ve su kaçağı olup olmadığını kontrol etmelisiniz, yakıt sisteminin kauçuk kapağına basıp, sertleşinceye kadar pompalayarak,varsa havasını almalısınız, motor yağı ve şanzıman yağı seviyelerini, antifirizli su seviyesini, motor kayışını, motorun hortumlarını, deniz suyu alış vanasının açık olduğunu kontrol etmelisiniz. Akülerin olduğu bölüme gidip akü başlarında oksitlenme, ark olup olmadığını, akülerde aşırı ısınma olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Eğer uzun yola gidiliyorsa, elektronik seviye göstergesine güvenmeden, mazot ve su deposunu gözle de kontrol etmelisiniz.
Chartplotterınızı, radarı ve sonarı kontrol etmelisiniz. Elektrikli vinçlerin çalışıp çalışmadığını kontrol etmelisiniz. Furling sisteminiz varsa, bumbanızın teknenin ortasında sabitlenmiş ve bumbanın tekneye paralel olduğundan emin olmalısınız. Klasik yelken kullanıyorsanız, bumbanın üstündeki lazybag kılıfını açmalısınız. Bumbadan furling sisteminiz varsa, bumba üzerindeki koruma kılıfını kaldırmalısınız.
Tüm kontroller sonucunda bir sorun olmadığı anlaşılmışsa, motor vitesini boşa alarak, motoru artık çalıştırabilirsiniz. Hava soğuk ise, motor çalıştırılmadan önce 10 sn kadar ön ısıtma düğmesine basılarak veya anahtarınızı sol tarafa çevirip, 10 sn bekleyerek, soğuk motora ön ısıtma yapılmalıdır. Motorun çalışırken denize suyunu atıp atmadığı kontrol edilmelidir. Vitesler kontrol edilerek, tekne bağlıyken teknenin ileri-geri gidebildiği kontrol edilmelidir. Motor çalıştığında alternatörün aküleri şarj ettiği gösterge panosundan kontrol edilmelidir. Tüm bu kontroller sırasında denize çıkmanızı engelleyecek önemli bir sorun görülmesi halinde, denize çıkılmamalı, servis çağırılmalıdır. Özellikle motorun dışarı su atamaması çok önemli bir sorundur.
Marinadan çıkmaya hazırsanız, chartplotterdan gideceğiniz rotanızı işaretlemenizi öneririm. Rota belirlerken, teknenizin draftına(suyun altındaki kısmının derinliği) göre, sığlık yerlerden kaçınmalısınız. Chartplotter size, rüzgarın yön değişimlerine göre yaptığınız rotayı, konumunuzu ve gitmeniz gereken yönü göstererek, doğru zamanda doğru manevralar yapmanıza yardımcı olur.
Marinadan çıkarken, mutlaka çıkış yapacağınızı telsiz ile yetkililere haber vermelisiniz. Marinaya çıkış ve girişte palamar hizmeti adı verilen halat sökümünde ve bağlanmasında yardımcı olacak personel talep etmelisiniz. Herhangi bir sorun halinde bu personel size yardımcı olacak, gerekirse şahit olacaktır.
Teknenizi kıçtan kara bağlarken, kolaylık olması açısından, tekneden halatı çözebilecek şekilde, doblin olarak bağlamanızı öneririm. Bu bağlama şekli ile gerektiğinde balıkçı barınaklarından ayrılırken palamar hizmeti almadan, tek başınıza halatı çözebilirsiniz.
Marinalarda tekneler, tonoz adı verilen, altında beton kütleye ve zincire bağlı halatlarla baş taraftan bağlı olurlar. Bu tonoz halatının ucu, karaya daha ince bir halatla bağlanarak, bazen de tonoz halatının ucuna şamandıra bağlanarak, tonoz halatının ucuna kolayca ulaşılması sağlanır. Tonoz halatının bir ucunun karaya bağlı olduğundan emin olmalısınız. Sürekli aynı yere bağlanacaksanız, tonoz halatının ucuna renkli bir ip ile işaret koyarak, teknenizi her seferinde aynı mesafede bağlamanız, size kolaylık sağlayacaktır. Tonoz halatını bağladığınız yerden söküp denize bıraktığınızda, halatın bağlı olduğu zincirin ağırlığı nedeniyle, denize batacaktır. Tonoz halatını söktükten sonra denize batmış olduğundan emin olmalısınız. Aksi takdirde halat pervaneye dolanabilir.
Kıçtan kara tekne bağlamada tekneniz genellikle karaya 2 kıç omuzluktan, palamar halatları ile ve tonoza bir tonoz halatı ile bağlanmış olur. Tonoz olmayan yerlerde, tonoz halatı yerine, demir atılmalıdır.
Genellikle tonoz halatı, dibe batması istenen, kıçtan bağlanan palamar halatları ise, denize atıldığında yüzebilen halatlardır. Kıçtan kara iki palamar halatı ile karaya, bir tonoz halatı ile suyun altına atılmış beton tonoza bağlı teknenizin halatlarını çözmeden önce, çevredeki bayraklardan, marinadaki rüzgarın yönüne bakmalısınız. Aynı zamanda çıkış yapacağınız yere, teknenizin büyüklüğüne ve yanınızdaki teknelerin büyüklüğüne göre en uygun ve kolay çıkış için plan yapmalısınız. Rüzgarın geldiği taraftaki halatınız rüzgar üstü halatı, rüzgarın çıktığı taraftaki halatınız rüzgar altı halatıdır. Öncelikle motor boşta çalışıyorken, rüzgar altı halatınızı sökmelisiniz. Eğer halatlarınızı doblin bağlama denilen bağlama yöntemi ile karadaki halkanın içinden geçirdiğiniz halatı tekrar tekneye bağlarsanız, karaya gitmenize gerek olmadan, halatınızı kolayca çözebilirsiniz. Zamanınız olduğu için halatınızı roda ederek(düzgün sararak), neta(düzenli) bir şekilde vardavela ayağına(demir korkuluğuna) bağlamalısınız. Daha sonra, rüzgar üstündeki palamar halatınızı 50cm kadar gevşettikten sonra, teknenizi düşük devirde ileri vitese takarak, dümeninizi rüzgar üstü tarafa çevirmelisiniz. Bu sırada teknenizin rüzgar altına sürüklenmeden, stabil olarak kalıncaya kadar, motor devri yavaşça arttırılmalıdır. Tekneniz rüzgar altına kaymayacak şekilde stabil hale geldiğinde, dümeni bırakıp, tonoz halatını çözmeye gidebilirsiniz. Tonoz halatınızı çözdükten sonra denize atmalısınız. Karaya bağlantı halatının herhangi bir yere takılmadan denize atıldığından ve tonoz halatınızın battığından emin olmalısınız. Bu sırada tekneniz ileri gitmek isteyeceğinden, teknenizin bordasını rüzgar üstündeki tekneye yaslayabilirsiniz; usturmaçalarınız(teknenizi çarpmalara karşı koruyan yastıklar) teknelerin zarar görmesini engelleyecektir. Daha sonra teknenizi boş vitese alıp, dümeninizi düzelttiğinizde, teknenizin baş kısmı rüzgar altına doğru açılarak düzleştikten sonra, rüzgar üstü halatınızı sökerek, teknenizi ileri vitese takarak, hafifçe ilerleyerek, marinadaki mevcut tekne trafiğini de kontrol ederek, çatışmayı, kaza yapmayı engelleyecek şekilde, bulunduğunuz yerden, 3 knot veya altındaki bir hızla çıkmalısınız. (Çok sert rüzgarın esmesi halinde tekne hızı arttırılabilir.) Tekne ivme kazandıktan sonra vitesi boşa alıp, daha sonra tekrar vitese takarak, teknenin güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlamalısınız. Rüzgar üstü palamar halatını roda etmekle uğraşmayıp, halatınızı tekne içine alıp, daha sonra halatınızı roda ederek, halatınızı vardavela korkuluğuna bağlayabilirsiniz. Bu sırada teknenin diğer teknelere çarpmasını engelleyen usturmaçaları sökerek teknenizdeki uygun, kapalı bir yere kaldırmanızı öneriyorum. Seyir halindeyken usturmaçalar sallanarak ses yapabilir, teknenin yatması sırasında hızınızı azaltabilirler. Marinaya girmeden önce usturmaçalarınızı tekrar yerlerine bağlamayı unutmamalısınız.
Rüzgarsız bir havada teknenizin düz giderken, dümeninizin orta noktasını bant ile işaretlemelisiniz. Tekneler ileri giderken birden tornistan yaptıklarında, pervane çekmesi nedeniyle, belli bir süre için pervanenin dönüş yönüne göre, sağa veya sola doğru dönerler. İstemsiz dönüş miktarını görmek için, uygun bir zamanda, bunun testini yaparak, gerekli durumlarda sıkışık alanlarda geri manevra ihtiyacı olduğunda veya iskeleye yanaşırken, bu dönüş miktarını bilerek, buna göre manevra yapmalısınız. Örneğin bir iskeleye aborda yapacaksanız(yan yanaşacaksanız), tekneniz tornistan(geri manevra) yaparken iskele(sol) tarafına dönüyorsa, bunu teknenizi iskele tarafından rıhtıma yanaşma sırasında kullanabilirsiniz.
Teknenizi marinaya sokmak, manevra yapmak ve bağlamak için, marina dışındaki yeterince derinliği olan, palamar halatı bağlamaya müsait halkaları veya koç boynuzları veya iskele babaları olan boş bir iskele bulmanızı ve burada çalışma yaparak, ustalaşmanızı öneriyorum. Bu çalışmayı yaparken tonoz halatını bağlamayacağınız için, rüzgar üstü halatını bağladıktan sonra, dümeni rüzgar üstüne çevirip tekne stabil hale gelinceye kadar tekneyi ileri viteste düşük devirde çalıştırmanız gerekecektir.
Teknenizin usturmaçalarını mutlaka marinaya girmeden önce takmanızı öneririm. Tekneler ileri giderken sonradan tornistan yaptıklarında sağa veya sola istemsizce yöneldiği için, bunu bilerek ve dümenle oynamadan sabırla teknenin düzelmesini bekleyerek, teknenizi tornistan yaptıktan sonra, bağlayacağınız bölüme kadar tornistan yaparak gelmenizi öneririm. Teknenizi tornistan ilerleyecek konuma getirme manevrasını sıkışık alana girmeden, en müsait boş alanda yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Yanaşma sırasında ara ara vitesi boşlayarak, teknenin yavaş yavaş iskeleye kıçtan yanaşması, kısa bir mesafe kaldığında ileri vitese takıp, sonra boşa alarak, teknenin durması sağlanmalıdır. Karaya yaklaşık 30-40cm kalınca teknenizi durdurup, rüzgar üstündeki palamar halatını alıp, iskeleye çıkıp veya palamar görevlisine verip, karadaki halkanın içinden geçirdikten sonra, rüzgar üstündeki kıç omuzluk koç başına palamar halatınızı doblin bağlama şekli ile bağladıktan sonra, teknenizin dümenini rüzgar üstü tarafa döndürüp, rüzgarın şiddetine göre teknenizi sabit konumda tutacak şekilde motor devrini daha önce çalışmasını yaptığınız gibi ayarlamanız gerekir. Tekne sabit bir şekilde tutunduktan sonra, karaya çıkıp veya bazı yerlerde şamandıra bağlı tonoz halatını kakıçla alıp, tonoz halatının ucunu alıp, tonoz halatınızı teknenin baş kısmındaki koç başına gergin bir şekilde daha önce işaretlediğiniz yere kadar çekerek bağlamalısınız. Daha sonra motoru kapatıp, rüzgar altı kıç omuzluktaki halatınızı da aynı şekilde doblin bağlama yöntemi ile bağlamalısınız.
Balıkçı barınağında, iskelede veya marinada müsait yer olması halinde, teknenizi iskeleye bordalamak zorunda kalabilirsiniz. Buna aborda denir. Ancak yer kısıtı nedeniyle büyük ihtimalle marinalarda aborda bağlama imkanınız olmayacaktır.
Bordadan bağlanacağınız iskelede palamar hizmeti alamayacaksanız, mümkün olduğunca rüzgarın durumunu ve yanaşacağınız iskelenin yakınındaki başka teknelerin mesafelerini de dikkate alarak yanaşmalısınız. Yanaşma sırasında müsait ise, teknenizin tornistan yaptığınızda ne tarafa çektiğini bilerek, ona göre yanaşmanız halinde, bunu avantaj olarak kullanabilirsiniz. Ancak iskele, manevra yeri ve rüzgar yeterince müsait değilse, başka türlü de yanaşabilirsiniz. Eğer yelkenli başka bir tekneye aborda olunacaksa, ters yönlü borda bağlanılması gerekir. Genellikle rıhtıma, hafif açılı olarak, rüzgar üstüne doğru, teknenin baş tarafından yanaştıysanız, önce rüzgar üstü palamar halatınızı doblin bağlamalısınız. Sonra tornistan yaparak, dümeninizi rıhtıma doğru çevirmelisiniz. Tam yanaştıktan sonra teknenizi bağlamalısınız. Bazı teknelerin baş kısımlarında yanaşma için manevra pervaneleri bulunmaktadır. Bu imkanınız varsa, önce kıç tarafından tekneyi yanaştırıp, sonra başı da rıhtıma yanaştırabilirsiniz. Bordadan iskeleye bağlanmada, teknenin kıç kısmındaki palamar halatını, teknenin orta kısmına gelen halkaya ve teknenin kıç kısmının da arkasındaki halkaya bağlamalısınız. Benzer şekilde baş kısmındaki palamar halatını teknenin ortasına gelen iskeledeki halkaya ve baş kısmın ilerisindeki halkaya bağlamalısınız. Teknenin tüm usturmaçalarının yüksekliklerini, iskeleye göre ayarlayarak, tekneyi bağladığınız tarafa koymalısınız.
Aborda bağlanmış teknenin iskeleden ayrılması, teknenin bağlanma durumuna, rıhtımın yüksekliğine ve rüzgarın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Örneğin teknenizin pruvasından yüksekte bir rıhtıma bağlanmışsanız, teknenin pruvasının zarar görmemesi için mümkünse, teknenin baş tarafından kakıçla iskele itilerek, açılması sağlanmalıdır. Ancak, genellikle iskeleler pruva seviyesinden aşağıdadır; bu durumda teknenin baş omuzluğundaki iskele babasına veya koç boynuzuna bağlı halat yardımı ile tekne ileri yol verilerek, dümen rıhtıma doğru tam olarak döndürülerek, teknenin kıçının açılmasını sağlanmalıdır. Teknenin iskeleye yaslanması sırasında zarar görmemesi için baş omuzluğun rıhtım tarafına, A1 veya A2 büyüklüğünde balon usturmaça koymalıyız. Daha sonra baş taraftaki palamar halatını da çözdükten sonra tornistan yaparak, iskeleden ayrılmalıyız. Bu manevra sırasında teknenin çarpmaması için usuturmaçanın doğru yere konulması ve palamar halatının kısa olması gerekir.
Fotoğraf kaynak: Oşinaryus youtube video kaydından ekran görüntüsü
Devam edecek …
Metin B
Yazı:MetinB© Copyright